DEÜ Haberler

Türk Bilim İnsanı Prof. Dr. Bayram YILMAZ En İyiler Arasında

27

Dünyanın dikkatinin savaşlara, krizlere ve sosyal medya curcunasına kilitlendiği bir dönemde, sessiz ama kıymetli bir gelişme yaşandı. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, 2025 yılında Avrupa’nın en prestijli akademik kuruluşlarından biri olan Academia Europaea’ya (Avrupa Bilimler Akademisi) üye seçildi. Daha da çarpıcı olanı, bu yıl Türkiye’den bu kuruma kabul edilen tek bilim insanı oldu. Bayram Yılmaz ile hafta sonunda kahvaltılı bir sohbet yaptık.

Popüler bilimden şehirleşmeye, kitapların dünyasına kadar birçok şeyden bahsettik. Yılmaz, fizyoloji ve sinirbilim alanındaki katkılarıyla uluslararası düzeyde takdir gören, işine ve bilimsel çalışmalara odaklanmış çok ciddi bir akademisyen. Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık başta olmak üzere uluslararası araştırma çevrelerinde de kendisinden saygıyla bahsediliyor.

Glasgow Üniversitesi’nden aldığı doktora sonrası, nöroendokrinoloji, çevresel etkiler, insan sağlığı ve sinirbilim gibi karmaşık alanlarda hem araştırma hem de yöneticilik yapmış. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), FEPS, TÜSEB, IUPS gibi birçok üst düzey bilimsel yapıda Türkiye’yi temsil etmiş. Bu başarıların özünde bilim tutkusu ve her şeyden önce mütevazı bir yaklaşım var.

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ

Türkiye’nin uluslararası arenadaki görünürlüğü, çoğu zaman sportif başarılar ya da diplomatik hamlelerle gündeme geliyor. Oysa Prof. Dr. Bayram Yılmaz gibi isimler, bu görünürlüğü sessiz sedasız, laboratuvarlarda, veri tabloları arasında, öğrencilerle omuz omuza yükseltiyor.

Avrupa Bilimler Akademisi üyeliği, yalnızca kişisel bir onur değil, aynı zamanda Türkiye’den çıkan bilimsel üretimin Avrupa düzeyinde kabul gördüğünün kanıtı. Bayram Yılmaz’ın rektör şapkasıyla, İzmir’in en köklü yüksek öğretim kurumlarından olan Dokuz Eylül Üniversitesi’ni öncelikle dünyada ilk bin arasına yerleştirmek, sonra da yeni başarı çizgileri yakalamak, bunun için altyapı ve fiziki şartları da iyileştirmek gibi hedefleri var. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde öğrencilere ilham vermeye çalışan, sanatın, sporun ve özgür düşüncenin altını çizen bir yönetim tarzına sahip. “Gençlerin fikirlerini çok önemsiyorum. Onlara sadece bilgi değil, cesaret de vermeliyiz” diyor. 165 uluslararası makale, onlarca doktora öğrencisi, çok sayıda kitap bölümü…

Bu istatistikler onun yalnızca akademik üretimini değil, bir bilim ekosistemi inşa etme çabasını da gösteriyor. Bugün ABD ve Avrupa’nın önde gelen laboratuvarlarında çalışan genç bilim insanlarının danışmanı olduğunu hatırlatmak gerekir. Türkiye’nin gerçek gücünü oluşturan faktörler üzerine değerlendirmeler yaparken son dönemde iyice savunma konularına, silah sistemlerine odaklandığımızı fark ettim.

“Acaba sağlık ve insan bilimlerini biraz ihmal mi ediyoruz, insan odaklı gelişimi yeterince dikkate almıyor muyuz?” Bu başlıkların üzerinde daha fazla durmak gerekir. Prof. Dr. Bayram Yılmaz’ın Avrupa Bilimler Akademisi’ne seçilmesini düşünürken bu sorular aklıma geldi. Daha fazla akademisyenin bu seviyelerdeki başarısını ödüllendirmek ve liyakat esaslı görevlendirmeler yapmak inanıyorum ki türlü nedenlerle Türkiye’den ayrılmış olan araştırmacılara ülkelerine dönmeyi düşündürecektir.

BAŞIMIZ SAĞ OLSUN

Pençe-Kilit Harekât Bölgesi’nde terörle mücadele kapsamında bir mağarada arama-tarama görevini yerine getirirken metan gazı sızıntısı sonucu şehit düşen askerlerimize Allah’tan rahmet dilerim.

Sohbetlerinden ayrıntıları ve Hakan Çelik’in kaleminden Prof. Dr. Bayram Yılmaz’ı aşağıdaki bağlantıdan okuyabilirsiniz.

https://www.posta.com.tr/yazarlar/hakan-celik/turk-bilim-insani-en-iyiler-arasinda-2882633

İlgili Yazılar