GAZZE’DEKİ İNSANLIK DRAMINI DURDURMAK ORTAK SORUMLULUĞUMUZDUR
Dokuz Eylül Üniversitesi Ailesi; barışı, hukuku ve insan haklarını en temel evrensel değerler olarak benimsemekte, uluslararası barışın sağlanması ve korunmasının da insanlığın ortak sorumluluğunda olduğuna inanmaktadır. İnsan haklarını savunan, hukukun üstünlüğüne inanan bizler, Gazze’de yaşanan İnsanlık Dramını ve İsrail’in Gazze’yi işgal kararını şiddetle kınıyoruz.
Filistin topraklarında yaşanan açlık, işgal ve zulmün durdurulması, kalıcı barışın sağlanması için Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin attığı diplomatik adımlar, Türk milletinin Filistin halkıyla olan dayanışması derin tarihî köklerine dayanmaktadır. Birinci Dünya Savaşı döneminde Filistin Cephesinde VII. Ordu Komutanı olarak görev yapan ve stratejik kararlılıkla birliğini koruyarak bölgeyi savunan Mustafa Kemal Paşa, vatan toprağına olan sevgisi, bayrağa bağlılığı ve bağımsızlığa olan inancı ile bilinmekte ve iki halk arasında bugün yaşanan dayanışmayı temellendirmektedir.
Uluslararası hukuk kuralları çiğnenerek dünya kamuoyunun gözü önünde İsrail tarafından abluka altına alınan Gazze’de insani durum her geçen gün daha da ağırlaşıyor. 1948’de kabul edilen Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesine göre, İsrail’in hiçbir uyarıda bulunmadan sivillerin yaşadığı bölgelere sistematik saldırıları soykırımdır. Bu sözleşmeye göre soykırım, “millî, etnik, mülki veya dinî bir grubu, grup niteliğiyle, kısmen veya tümüyle, yok etmek kastıyla grubun üyelerinin katledilmesi, grubun mensuplarına ciddi bedensel ve psikolojik zarar verilmesi, grubun maddi varlığının kısmen veya tamamen yok olmasına yol açacak hayat şartlarına kasten tabi tutulması, grubun içinde doğumları engellemek amacıyla önlemlerin alınması, gruba mensup çocukların başka bir gruba nakledilmesi fiillerinin işlenmesidir.”
Başta İsrail Başbakanı olmak üzere, İsrail hükümet yetkililerinin 7 Ekim 2023’ten itibaren verdikleri demeçler, “sivilleri koruma amacıyla harekâta başladıkları” şeklinde olmuştur. Buna karşın hiçbir uyarı yapılmadan Gazze’nin üzerine atılan bombalar maalesef Filistinlilerin “kasten” ve “sistematik” bir şekilde yok edilmesine dönüşmüştür. Askerî ve politik hedeflerle birlikte sivil hedeflerin özellikle de hastanelerin, okulların en önemlisi de hayatın devamlılığını sağlayan unsurların başında gelen altyapı tesislerinin bombalanarak yok edilmesi ile yaşam şartları değiştirilmiş; Filistinliler göçe, açlığa ve susuzluğa; insanlık dışı yaşamaya mahkûm edilmiştir. Bu durum halkın özellikle de kadın ve çocukların üzerinde tamiri imkânsız hasarlar bırakmış ve Gazze’yi yaşanamaz bir hale getirmiştir.
Orantısız güç kullanarak soykırım suçu işleyen İsrail, yakın zamanda Gazze’yi tamamen ele geçirme planını açıklamıştır. 2023’ten beri Filistinlilere yönelik devam etmekte olan insanlık suçlarının tümünü şiddetle kınıyor, savaş hukukuna karşı ağır bir saldırı olarak kabul ediyor ve Gazze halkının acılarını paylaşıyor ve onların haklı mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu beyan ediyoruz.
Dokuz Eylül Üniversitesi Ailesi olarak, Gazze’de yaşanan insanlık dramının durmasını, sivillerin özellikle de savunmasız kadınlar ve çocukların yaşam haklarının güvence altına alınmasını, insani yardım koridorunun açılmasını, Gazze’de yaşanan soykırımdan sorumlu olanların uluslararası mahkemelerde yargılanarak hesap vermelerini, bu konuda barışa, hukuka, insan haklarına inanan ve bu değerleri benimseyen tüm devletleri, uluslararası kurumları birlikte hareket etmeye davet ediyoruz.