DEÜ Haberler

MİLLİ UZAY PROGRAMI’NA DEÜ DESTEĞİ

2.641

Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nı desteklemek ve nitelikli uzay mühendisleri yetiştirmek amacıyla hazırlıklarına hız veren Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Senatosu, Rektörlüğün önerisi üzerine Mühendislik Fakültesi bünyesinde Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü ile buraya bağlı Havacılık ve Uzay Mühendisliği Anabilim Dalı’nın açılmasına karar verdi. YÖK’ün onayının ardından DEÜ’nün bu bölümün açıldığı Türkiye’nin 10.; İzmir’in de ilk devlet üniversitesi olacağını belirten DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, milli havacılık, uzay ve savunma sanayinin ihtiyaç duyduğu alanlarda akademik faaliyetlerini sürdüreceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçtiğimiz Şubat ayında açıklanan Milli Uzay Programı’nın ardından harekete geçen Dokuz Eylül Üniversitesi(DEÜ) Rektörlüğü, Türkiye’nin uzay programı desteklemek ve nitelikli uzay mühendisleri yetiştirmek amacıyla gerekli hazırlıklarını tamamladı. Bu kapsamda Mühendislik Fakültesi bünyesinde Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü ile buraya bağlı Havacılık ve Uzay Mühendisliği Anabilim Dalı’nın açılmasına yönelik Rektörlük önerisi, DEÜ Senatosu tarafından kabul edildi. YÖK’ün onayı ile birlikte DEÜ, bu bölümün açıldığı Türkiye’nin 10.; İzmir’in de ilk devlet üniversitesi olacak.

Türkiye’nin milli havacılık, uzay ve savunma sanayinin ihtiyaç duyduğu alanlarda akademik faaliyetlerini sürdüreceklerini belirten DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Rektörlük olarak, muhterem Cumhurbaşkanımızın açıkladıkları uzay programını yakından takip ediyoruz. Bu süreçte ülkemizin en çok ihtiyaç duyacağı konulardan birisinin de alanında yetkin bilim insanlarının, mühendislerin ve teknik elemanların olacağını düşünüyoruz. Geçtiğimiz ay Efes Meslek Yüksekokulumuz bünyesinde Uçak Teknolojisi Programı’nı açılmasını kararlaştırmıştık. Geldiğimiz noktada ise çalışmalarımızı bir adım öteye taşıyarak; üniversitemiz Senatosu ile Mühendislik Fakültemiz bünyesinde, Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü ile buraya bağlı Havacılık ve Uzay Mühendisliği Anabilim Dalı’nın açılmasına karar verdik” dedi.

BİLGİ VE TECRÜBEYE SAHİBİZ

Mühendislik disiplini ve uygulamalarında DEÜ’nün son derece yetkin bir kurum olduğuna dikkat çeken Rektör Hotar, “Ulusal ve uluslararası akreditasyon belgesine sahip fakültemizdeki programlarda, dünya standartlarında kaliteli bir mühendislik eğitimi veriliyor. Alanda son derece başarılı ve yetkin olan hocalarımız da burada öğretim ve araştırma faaliyetlerini sürdürüyor. Yine fakültemiz mensuplarının çalıştığı uygulama ve araştırma merkezlerimizde, devletimizin ve iş dünyasının ihtiyaç duyduğu konularda kamu hizmeti sunuyoruz. Dolayısıyla mühendislik biliminin gerektirdiği bilgi ve tecrübeye sahibiz. Bu noktada, ülkemizin vizyonuna uygun yeni eğitim programları açmamın; analitik zekası güçlü ve çok yönlü düşünebilen mühendisler yetiştirmenin; misyonumuzdan gelen sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

ULUSAL HEDEFLER DESTEKLENMELİ

Uzay bilimlerine yönelik akademik faaliyet göstermenin; mühendisler yetiştirmenin ciddi bir konu olduğuna işaret eden Rektör Hotar, “Devletimizin Cumhuriyetimizin 100’üncü yılındaki, hedefi Ay ile ilk teması gerçekleştirmek. Bunu başarabilmemiz için hızlı, etkin ve kalıcı çözümler bulmamız; sürdürülebilir bir yapıyı oluşturmamız gerekiyor. Burada ihtiyaç duyulacak en önemli unsur, nitelikli işgücünü oluşturuyor. Sonuçta, güçlü ve büyük bir devletimiz var. Maddi olarak bu ilk hedefini gerçekleştirmekte bir sıkıntı yaşamayacaktır. Ancak yükseköğretim kurumları olarak bizler, bu sürece alanında uzman insanları yetiştirerek destek olmamız gerekiyor. Bu sebeple mühendislerimiz, bu konuda üniversitemizin öncelikleri yer alıyor” dedi.

MİLLİ VE YERLİ TEKNOLOJİLERE GÜÇ VERECEK

Mühendislik Fakültesindeki çalışmaların orta-uzun vadede, milli ve yerli uzay teknolojilerinin geliştirilmesinde de belirleyici olacağını vurgulayan Rektör Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada uzay mühendisliğiyle ilgili bilimsel çalışmaların ve teknolojilerin, zamanla sosyal ve iktisadi hayatın içinde yer aldığını görüyoruz. O yüzden bu alandaki yatırımların da milli teknolojilerimizin geliştirilmesinde olduğu kadar kalkınma ve refah odaklı ekonomimizin büyümesinde başat rol üstleneceğine inanıyoruz. Bu kararı alan üniversite senatomuzdaki hocalarımıza da teşekkür ediyoruz.”

İlgili Yazılar