TBMM BAŞKANI YILDIRIM: “DENİZLERDEKİ HAK VE MENFAATLERİMİZDEN GERİ ADIM ATMAYIZ”
Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından; Koca Piri Reis Araştırma Gemisi’nin hizmette geçen 40’ıncı yılı nedeniyle düzenlenen kutlama töreninde konuşan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Türkiye’nin, denizlerdeki hak ve menfaatlerinden bir milim bile geri adım atmayacağını söyledi.“Her türlü oldu bittiye Türkiye, anında karşılık verir ve gereğini yapar” diye konuşan Yıldırım, DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın yeni gemi talebiyle ilgili de her türlü girişimi destekleyeceklerini kaydetti.
Türkiye’nin ilk araştırma gemisi olarak 1978 yılında denize indirilen ve o tarihten bu yana ulusal ve uluslararası birçok görevi başarıyla icra eden Koca Piri Reis Araştırma Gemisi’nin hizmette geçen 40’ıncı yılı şerefine düzenlenen tören, DEÜ Sabancı Kültür Sarayı’nda düzenlendi. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’ne bağlı dört gemiden biri olarak uzun yıllar hizmet veren Koca Piri Reis Gemisi’nin 40 yıllık serüveninin anlatıldığı etkinlikler kapsamında programa katılan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Türkiye’nin, denizlerdeki hak ve menfaatlerinden hiçbir zaman ödün vermeyeceğini söyledi.
İzmir Milletvekilleri, Belediye Başkanları, üst düzey bürokratlar, akademisyenler, gemi adamları, öğrenciler ve çok sayıda davetlinin katıldığı törende konuşan Yıldırım, Koca Piri Reis Araştırma Gemisi’nin uzun yıllar başarıyla hizmet ettiğini belirterek, “Piri Reis Gemisi, Türkiye geldiği yıl, ben bir yıllık gemi inşa mühendisiydim. Tersanede gemi inşaatı ile meşgul oluyordum. O günleri hatırlıyorum. Yine bir kriz vardı ve yine Ege’de yaşanan krizin doğal sonucu olarak; Türkiye’nin denizlerdeki hak ve menfaatlerini gözetmek amacıyla böyle bir yola gidilmişti. Denizleri yeniden keşfetmek Ege, Akdeniz, Marmara ve Karadeniz’deki imkân ve kabiliyetlerimizi ortaya çıkarmak için Almaya’da inşa ettirilen bu gemi, o günlerde büyük bir heyecanla Türkiye’ye getirildi ve denizlerdeki faaliyetlerine başladı” dedi.
TÜRKİYE’NİN YÜREKLİ GEMİSİ
Geminin yaptırıldığı döneme dikkat çeken Meclis Başkanı Yıldırım, “Soğuk savaş yıllarıydı. Almanya, bugünkü gibi bir bütün değildi; Batı ve Doğu diye ikiye ayrılmıştı. Dünyanın kapitalist sistem ve komünist sistem diye iki kutuplu bir vaziyeti vardı. Sovyetler birliği henüz dağılmamış; yeni yeni devletler ortaya çıkmamıştı. Bugün yaptığı gibi Yunanistan o tarihte kıta sahanlığı konusunda bildiğimiz aymaz, uzlaşmaz tutumunu sürdürüyordu. Koca Piri Reis gemisi Türkiye’nin zor şartlarda yaptırdığı yürekli bir gemidir. Hafızası olan bir gemidir” diye konuştu.
GASP ETME YOLUNDA HAREKET EDİYORLAR
Piri Reis Gemisi’nin denize indirildiği yıllarda Türk – Yunan ilişkilerinin tarihin en gerilimli noktasına taşındığını kaydeden Yıldırım, “Ortaya çıkan kriz uluslararası kuruluşların devreye girmesiyle ancak dondurulabilmişti. Bugün Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetimi uluslararası hukuka aykırı olarak Türkiye’nin deniz yetki ve menfaatlerini gasp etmek yolunda aynı şekilde hareket ediyorlar. Biliyorsunuz son yıllarda Kıbrıs Adası’nın etrafında bulunan hidrokarbonların ortaya çıkarılması meselesinde ciddi bir kriz yaşanıyor. Denizler, insanlığın ortak mülkü ve mirasıdır. Dolayısıyla bunu tek taraflı olarak, bir ülkenin, toplumun sahiplenmesi ve bundan menfaat elde etmesi ne ulusal ne de uluslararası hukuka uyan bir şey değildir” şeklinde konuştu.
PETROL ŞİRKETLERİNİ UYARDI
Kıbrıs Adası etrafında, münhasır ekonomik bölge de dahil olmak üzere, uluslararası sularda her türlü deniz altı kaynaklarının ortay çıkarılmasında mutlaka Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Güney Kesiminin anlaşması gerektiğinin altını çizen Meclis Başkanı Yıldırım, “Bu bir kırılma noktasıdır. Bu konuda araştırma yapacak büyük petrol şirketleri ayağını denk almak mecburiyetindedir. Doğu Akdeniz’de KKTC’nin menfaatlerine ülkemizin ari çıkarlarına aykırı her türlü oldu bittiye Türkiye anında karşılık verir, gereğini yapar. Denizlerdeki hak ve menfaatlerimizden bir milim bile geri adım atmayacağımızı cümle alem bilmelidir” dedi.
TEŞEKKÜR ETTİ
Türkiye’nin denizcilikte son 16 yılda büyük mesafe kat ettiğini açıklayan Yıldırım, “Gemileri limandan çıkamayan, filosu kara listeye alınmış bir Türkiye’den; bugün yedi denizde bayrağımızı dalgalandıran bir Türkiye’ye geldik. Bunu azim ve kararlılıkla denizciliği bilen yetkin kadrolarla başardık. Bugün Türkiye, Dünya Denizcilik Örgütü’nün en saygın üyelerinden bir tanesidir. Bu anlamda sözü dinlenen ülkeler arasındadır. Dolayısıyla bundan sonraki zaman dilimleri içinde de burada elde ettiğimiz başarıları kaybetmek değil; daha ileriye taşımak gibi bir görevimiz var. Bu bakımdan ben DEÜ Rektörüne, hocalarına, enstitü müdürüne ve çalışma ekibine teşekkür ediyorum. Çünkü DEÜ, hakikatten sadece Türkiye’nin en büyük üniversitesi olmakla kalmıyor aynı zamanda denizcilik alanında da çok ciddi faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor” diye konuştu.
GİRİŞİMLERİ DESTEKLERİZ
Koca Piri Reis Gemisi’nin emekliye ayrılması ve yeni bir araştırma gemisi talebiyle ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Meclis Başkanı Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tabii ki Koca Piri Reis’in emekliye ayrılma vakti geldiyse ona da izzetle ikramla gereği yapılır ve o da tarihteki şerefli yerini alır. Bu konuda üniversitemizin yapacağı her türlü teşebbüsü desteklediğimizi ifade etmek isterim. Rektör Hocamızla sağ olsun geçen sefer meslek hastalıklarıyla ilgili bir toplantı yaptık. Bir meslek ihtisas bölümü daha sonra da hastanesi yapılsın diye önerimiz oldu. Kendisi hemen harekete geçmiş ve bölümü açmış. Şimdi ikinci adım hastane yapımı. İnşallah bu konuda da faaliyetlere hemen başlayıp bir şekilde bu işi sonlandırırız. Ben, bila-bedel projeleri çizerim. İnşaatını da tersanelerle konuşup, ortaklaşa bir çalışmayla yaparız. Her şeyi devletten beklemeyelim; devlet de yapar ama bunu sıraya koyar. Sıra ne zaman gelir bilinmez. Onun için alternatif kaynakları harekete geçirerek bizim de bütün sektör paydaşlarının da sorumluluk altında hareket etmesini sağlamamız gerekiyor.”
BAŞARIDAKİ EN BÜYÜK PAY PİRİ REİS’E AİT
Koca Piri Reis Gemisi’yle ilgili kısa bir belgeselin de gösterildiği törende konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, üniversitenin, Türkiye’nin denizcilik alanındaki markalardan biri olduğuna işaret etti. Rektör Hotar, “Üniversitemiz, deniz jeolojisinden canlı deniz kaynaklarının araştırılmasına, kıyı mühendisliğinden sualtı arkeolojisine kadar, oşinografi ve su dünyasıyla ilgili birçok alanda tecrübeye ve birikime sahip bir kurumdur. Denizlerdeki bilimsel araştırmalarını denizcilikle ilgili nitelikli insan altyapısıyla bütünleştiren üniversitemiz, donanımlı gemi adamları ve bilim insanları yetiştirerek hem denizcilik sektörüne değer katmakta hem de ülkemizin gelecek vizyonuna destek olmaktadır. Bu başarıda en büyük pay hiç kuşkusuz, emektar Piri Reis gemimize aittir” dedi.
BÜYÜK HEDEFLERİMİZ VAR
Konuşmasında dünyada denizle gelen medeniyetin ulaşamadığı kör bir noktanın bulunmadığına dikkat çeken Rektör Hotar, “Bir anlamda; insanın olduğu her yerde, mutlaka denizin de bir öyküsü vardır. Burada bize düşen görev, bilim adına üretmek ve yüzeyi sularla kaplı bu safirden gezegeni keşfedebilmektir. Yaşadığımız her şeyin anlık değiştiği günümüzde; denizcilikle ilgili araştırmaları derinleştirmek, insan kaynakları noktasında donanımlı bireyler yetiştirmek ve uluslararası alanda söz sahibi olacak altyapıyı oluşturmak, uzun vadeli planların kurgulanmasında bir tercih değil zorunluluk haline gelmiştir. Suyun olduğu her yerde hayatın olabileceğini düşünüyor ve geleceğin dünyasında halkımız adına söz sahibi olmayı arzuluyorsak, o halde üniversite olarak deniz araştırmalarında daha büyük hedefleri gerçekleştirmemiz gerekmektedir” ifadesinde bulundu.
YENİ GEMİ TALEP ETTİ
DEÜ’nün son dönemde; fiziki şartların iyileştirilmesinden sağlık alanındaki örnek yatırım ve projelere kadar birçok ilki gerçekleştirdiğini kaydeden Rektör Hotar, Piri Reis Gemisi’nin de 40’ncı yılını tamamlayarak çok uzun yıllar hizmet ettiğini ve üniversiteye yeni bir gemi kazandırmayı hedeflediklerini açıkladı. Rektör Hotar, TBMM Başkanı Yıldırım’dan Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin yapılmasında olduğu gibi bu konuda da destek beklediklerini söyledi. Rektör Hotar, konuşmasında 40 yıl önce gemiyi üniversiteye kazandıran emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Erol İzdar ile gemiyi Almanya’dan getiren Fatih Türküstün kaptana teşekkür etmeyi de ihmal etmedi. Programda Enstitü Müdürü Prof. Dr. Günay Çifci ise geminin özellikleri ve yaptığı araştırmalarla ilgili kısa bilgi verdi.
KALYONLARDAN İLHAM ALDI
Konuşmaların ardından Rektör Hotar, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü emekli öğretim üyesi ve seramik sanatçısı Mustafa Tunçalp tarafından XVII. yüzyılda Osmanlı donanmasında savaş gemisi olarak kullanılan tek ambarlı, üç direkli yelkenli kalyonlardan yola çıkılarak hazırlanan eseri TBMM Başkanı Yıldırım’a takdim etti. Başkan Yıldırım ise sağlık sorunları nedeniyle programa katılamayan Prof. Dr. Erol Dizdar’ın kızı İdil İzdar’a ve Kaptan Fatih Türküstün’e gemi motifli seramik rölyefler armağan etti.
KONSER VERİLDİ
Törende ayrıca Koca Piri Reis’in yapımı, Türkiye’ye getirilişi ve 40 yıllık hizmetinin anlatıldığı “Koca Piri Reis Gemisi 40 Yaşında” adlı belgesel gösterildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ve Korosu üç eserden oluşan konserinin ardından; Koca Piri Reis Gemisi’nin onuruna yaptırılan pasta Başkan Yıldırım, Rektör Hotar ve davetliler tarafından kesildi.